30 Haziran 1999, Carsamba
Güncel
Dünyadan
Ekonomi
Kültür
Spor
Yazarlar
Arşiv
Medya

Text Only
Temel Harfler

Aktüel

Nuh Gönültaş
Hablemitoğlu'nun adresi...
Fethullah Gülen Hocaefendi ve onu seven insanlara yönelik saldırılarda en dikkate şayan isim Necip Hablemitoğlu'dur. Hablemitoğlu'nun izini sürerek Hocaefendi'ye yönelik saldırıların kaynağını, adresini tespit çok zor olmayacaktır. Bu isim ve faaliyetleri bizi, Hocaefendi'ye yapılan çirkin saldırıların yurt içinden çok yurt dışından kaynaklandığı düşüncesine ulaştırıyor. Aynı isim bizi, Hocaefendi'nin çirkin saldırılara ve iftiralara muhatap edilmesinin sebebi olarak da Türkiye'deki değil de, yurt dışındaki özellikle de Orta Asya'daki faaliyetlerine götürüyor.

Hablemitoğlu aslen Kırım Türklerinden. NET'te yapılan kısa bir araştırma bize onun Hocaefendi'ye saldırılarda ortaya çıkmasının pek de tesadüfi olmadığını söylüyor. Bu araştırmalar, uzun zamandır kendisini izlediği anlaşılan bir okuyucumun gönderdiği bilgilerle birleşince ortaya ilginç bir "Türk kimliği" çıkıyor.

"Turkistan Newsletter" internet üzerinde yaklaşık 2800 kişinin üye olduğu, geniş yelpazeden izleyici kitlesine sahip bir tartışma listesi. Hablemitoğlu bundan üç-dört ay kadar önce bu listede Hocaefendi'ye yönelik saldırılar içeren bir yazı yazdı. Yazıda "Hocaefendi'nin sadece Atatürk'e değil, Türklüğün bütün büyüklerine karşı olduğu" yalanını dile getiriyordu. Bu yazı milliyetçilerin yoğunlukta olduğu listede tartışmalara yol açtı. Hablemitoğlu'na böyle bir yazı kaleme alması için ilham veren yayın ise İhlas Grubu'na ait Tarih ve Medeniyet dergisindeki Kırımlı İsmail Gaspıralı'yı eleştiren bir yazıydı. Bu yazıdan yola çıkan Hablemitoğlu söz konusu dergiyi (Işıkçı, ışık evler karışıklığından faydalanarak) Hocaefendi'nin cemaatine ait bir yayınmış gibi takdim ediyordu.

Bu listeye daha çok milliyetçi kimlikleri ile öne çıkan kişiler ve partinin üst düzey yöneticilerinin üye olması Hocaefendi'nin bu çevrelerde etkinliğini kırmayı hedefliyordu. Hablemitoğlu gereken cevapları listenin diğer üyelerinden aldı tabii ki. Onun yazısında kullandığı üslup onun milliyetçi değil ancak solcu olabileceğini gösteriyordu. Hablemitoğlu tartışmalar sırasında CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi)'nden radikal Türkçü görüşleri nedeniyle atıldığını itiraf ederken, başta MHP olmak üzere birçok sağ partinin "dinciler"in hakimiyetine girdiğini savunuyordu. Hocaefendi'nin Orta Asya'da açtığı okullara da hiçbir gerekçe göstermeden saldırıyordu.

SOTA(Research Centre for Turkistan and Azerbaijan) Hollanda merkezli milliyetçi bir kuruluş ve Türk kültürünü tanıtmayı, Türk dünyasına ilişkin haberleşmeyi sağlamayı ilke edinmiş, oldukça aktif ve başarılı bir kuruluş. Yani Hablemitoğlu'nun temsil ettiği çizgiden çok farklı bir yerde. Fakat Hablemitoğlu milliyetçi söylemlerle bu kuruluşla yakın irtibata geçerek kitaplarını SOTA yayınları arasında çıkartmayı başardı. Bu yayın evi tarafından basılan son kitabında "Dinciler kadınları hareme hapsediyordu, bunlar yüzünden kadınlarımız ezildi, sadece Türkiye'de değil tüm Türk dünyasında hep sorun din olmuştu" gibi ifadeler kullanıyor. Kitabın tamamını okumadım ancak Hablemitoğlu hakkında bilgi gönderen okurum, kitabın hedefinin "Türk Dünya'sının diğer gruplarına da aynı bakışı taşımaya çalışan, oradaki milliyetçi intelijansiyayı, özellikle de kadınları manipule etmeyi hedef almış" bir çalışma olduğunu yazıyor.

Aynı yayın evi Paul Henze'nin "Türkey: Atatürk's Legacy" adlı kitabını da bastı. Hablemitoğlu SOTA'nın İngilizce bülteninde -ki bu bültene Amerika'daki birçok etkili kişi gibi, Paul Henze, Graham Fuller de üyedir- Henze'nin bu kitabı hakkında bir tanıtım yazısı yazdı. Bu yazıda "ABD'de Paul Henze ve bazı etkili isimlerin Hocaefendi'nin cemaatini önemsediğini, oysa bunun yanlış olduğunu" belirtiyordu.

Tabii SOTA listesini izleyenler için Necip Hablemitoğlu ismi pek bir itici geliyordu. Çünkü onun bu gibi yazılarla ani çıkışları ve planlı saldırıları milliyetçi eğilimleri olan bu kuruluşu manipule etme çabaları, birçok liste üyesini tedirgin etmişti. Hatta bir üye "Bu şahsa dikkat etmek lazım. Görünüşte milliyetçi görüşler eksenli içe kapanık, faşizan bir sol-sağ platformu oluşturma amaçlı oluşturulmuş ve hangi kuruluşlar tarafından kurulduğu belli olmayan Yeni Hayat adlı yayın organında cemaata karşı yazılar yazdı ve hatta bu yüzden tazminata mahkum edildi" diyordu.

Hablemitoğlu hiçbir İslami grupla mücadele etmediği halde sadece Hocaefendi'yi hedef alıyor, bunu yaparken de milliyetçi çevrelere yamanmaya çalışıyor. Başta da söylediğim gibi bu adam izlenerek, son dönemde aklı başında hiç kimsenin prim vermediği sadece medyamızdaki bazı "düğmeler" tarafından çığırtkanlığı yapılan rapor adlı müsveddelerin nerelerde hazırlandığı tahmin edilebilir!

Email: [email protected]




ZAMAN ]lk Sayfa
© 1998 Feza Gazetecilik A.Ş.