NEVVAL SEVİNDİ

Hesaplarını bozdum
YANLI MEDYANIN HEDEFİ OLAN NEVVAL SEVİNDİ DOBRA DOBRA KONUŞTU:

Akıl ve bilgiyle yaptığım savaşa karşı sadece fotoğraflarımla cevap veriyorlar. Çok korktukları 'şeriatçı'dan daha şeriatçı' değiller mi ki askılı elbiseye dahi tahammül edemiyorlar?

Beni tek tutup linç etmek istediler. Ali Kırca, beni Siyaset Meydanı'na çağırdı; ama karşımda STKB'ciler olacağından ve kasetlerden hiç bahsetmedi. Ben son anda öğrendim.

Bizim hakkımızı savunma görevi olan Gazeteciler Cemiyeti ile Basın Konseyi'ni göreve çağırıyorum ve soruyorum:

"Yalan ve iftiradan yana mısınız? Yoksa sizde kadınları küçümsüyorsunuz.

Gazeteci yazar Nevval Sevindi, Fethullah Gülen'e karşı linç kampanyası başlatanların hesaplarını bozduğu için bazı çevrelerin kendisine öfke kustuğunu söyledi. Perşembe akşamı Kanal D'de, M. Ali Birand'ın 32. Gün programının konuklarından olan Sevindi, basında hakkında çıkan yazıları 'belden aşağı' olarak yorumladı. Sevindi, " Bu öfkelerini tatmin edebilecek bir açık yok benim hayatımda. Bunun için aydın kadın olmamdan dolayı belden aşağı vuruyorlar. Akıl ve bilgiyle yaptığım savaşa karşı sadece aktüeldeki fotoğrafları basarak cevap veriyorlar. "

Basın, tezgah peşinde

"Dünkü gazetelerde, Aktüel'de yayınlanan fotoğrafın kullanılması anlamlıdır." diyen Sevindi, "Bunlar çok korktukları 'şeriatçı'dan daha' şeriatçı' değiller mi ki askılı elbiseye dahi tahammül edemiyorlar. Kendileri boy boy açık resimler basarken, benim askılı resmim neden onları rahatsız ediyor?" sorusunu yöneltti. Basının sürekli tezgah ve ayak oyunu peşinde olduğunu da savunan Sevindi, "Beni tek tutup linç etmek istediler. Ali Kırca beni siyaset meydanına çağırdı. Ama bana o programda karşımda STKB'ciler olacağını ve kasetlerden hiç bahsetmedi. Ben son anda öğrendim ve katılmadım." dedi.

Çetinkaya'yı mahkemeye verdim

Programın yayınından önce Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya'nın köşesindeki yazdıklarına dikkati çeken Sevindi, "Hikmet Çetinkaya'nın yaptığı sadece iftira atmak. Ben kendisini mahkemeye verdim. Hukuk önünde hesaplaşacağız." şeklinde konuştu. "Bu insanlar 17. yüzyıldan beri toplumda var olan iftira kampanyasını sürdürüp, bilim ve insanlığa karşı suç işliyorlar." diyen Sevindi, şöyle devam etti: "Bu ülkenin aydınları korkaksa ve yalanları deşifre etmiyorsa unutmasınlar ki bir gün sıra kendilerine de gelecektir."

Önce onlar küfretti

Hakkındaki iftiralara karşı Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi'ni de göreve çağıran Sevindi, "Bizim hakkımızı savunma görevi olan bu kurumlar kadın gazeteciye atılan iftiraya kayıtsız kalıyor. Ben iki kurum ve aydınları göreve çağırıyorum. Onlara soruyorum: "Yalan ve iftiradan yana mısınız. Yoksa bilime inanmış ve sadece aydın olmanın gereklerini yerine getiren bir insandan yana mısınız? Yoksa sizde mi kadınları küçümsüyorsunuz?". Sevindi şöyle devam etti: "O gece Necip Hablemitoğlu'nun son derece saldırgan tavrına sadece gereken cevabı verdim. Önce iftirayı o attı. Seviyeyi o düşürdü."

Taraf değilim

32. Gün programına bir taraf veya Fethullah Gülen'i savunmak için çıkmadığını vurgulayan Nevval Sevindi, bir bilim kadını olarak görüşlerini açıkladığını söyledi. Çeşitli alanlarda 7 adet kitabı bulunduğunu ve STV'de çalışırken Yeni Yüzyıl'da yazı yazdığını hatırlatan Sevindi, "Benim bilimsel yönümle hiç ilgilenmiyorlar. Alevilik, Güneydoğu, İran gerçeği ve özellikle kadın sorunları benim önemli çalışma alanlarımdır. Bir antropolog ve toplumbilimci olarak yabancılar bu çalışmalarıma ilgi gösterirken maalesef bizim medya sadece kadın olmamdan rahatsız oluyor. Fikirlerimi beğenmediği için diğer özelliklerimi görmezden geliyor." dedi. ZAFER ÖZCAN / İSTANBUL