-Fettullah Gülen

Günlerdir medyada yer alan Fethullah Gülen' den iddialara cevaplar...

Yorumsuz yayınlıyoruz.

İlk önce ATV 'de çıkan kaset ve STAR ile devam eden kasetler diziler halinde her akşam tvlerde.

Burada bir noktayı belirlememiz gerekiyor. Öyle veya böyle insanları hiç bir zaman bir-iki tavır ve davranışıyla yargılayamayız. Mutlaka ama mutlaka olayın geneline bakılmalıdır.

Fethullah Gülen' in konuşmaları sosyolojik açıdan incelenmeden sadece kasetteki bazı sözler göz önüne alınarak bir tespit yapmamız elbette mümkün değildir.

Gazeteci Gülay Göktürk' ün dediği gibi "suç olan, devleti ele geçirme çabası değil, bunu silahlı bir ayaklanmayla, bir darbeyle, yani şiddet yöntemiyle, zora dayanarak gerçekleştirmeye çalışmaktır. Bu suçun unsurları oluştuysa, Fethullah Gülen Cemaati de yargılanır ve cezalandırılır. Ama suçun unsurları oluşmadıysa, yani şiddet yoluyla bir iktidar değişikliğinin delilleri ortada yoksa, böyle bir faaliyetin bizim hoşumuza gitmemesi, onun suç olduğunu göstermez." Gülay Göktürk / 24.06.1999- Sabah Tv lerde gördüklerimiz de artık işin ciddiyetten yoksun olduğunu göstermeye başladı.

Star tv de Fethullah Gülen' in bir vaazında bayıldığını dehşetle izledik. Star bunu bize gizli çekim olan bir kaset diye tanıttı.Ama bir kaç gün sonra öğrendik ki bu kaset hem de bandrollü olarak piyasada satılmakta ve o vaaz da Azerbaycan Ruslar tarafından işgal edildiğinde İzmir' de verilmiş, işgali anlatan hoca en son dua ederken bayılmış.

Şimdi üniversitede okuyan Azeri arkadaşlar bana bunları anlatarak soruyorlar "Ne var bunda, biz o kaseti 1992 yılında Azerbaycan Tv' sinde seyretmiştik Fethullah Hoca orada Azerbaycan' ın işgal edilmesinden ve insanlarımızın öldürüldüğünden bahsederek ağlıyor ve bayılıyor. Ne yani Azerbaycan için ağlamak veya bayılmak suç mu?Star Azerbaycan işgal edildiğinde ne yaptı?" Buyurun şimdi siz bu soruya cevap verin. Herhalde bu sorunun muhatabı Star Tv' nin Haber Müdürü Sayın Deniz Arman.

Üzgünüm ama galiba medyamız olanları değil olmasını istediklerini anlatıyor.

Ama bu millet bunları hak etmiyor.

webmaster

koray

Fethullah Hoca olayı

Fethullah Hoca, tevazuyu başına yastık yapmış, hoşgörüyü göğsüne kalkan, 'aman karıncanın beli incinmesin' çabasında bir insan.
Bir cemaatin başında. Cemaat mensupları kendisine inanmış. Silah çeken yok, tehdit eden yok, mallarını, mülklerini bu yola koymuşlar.
Yol nedir?
Türkiye'yi ele geçirmek mi?
İdareye gelip oturmak mı?
Diyelim maksatları budur. O zaman şunu nasıl izah edebileceksiniz?
Amaçları Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkıp yerine şeriat devleti ikame etmek isteyen bu insanlar, milyonlarca dolarla Kenya'dan Özbekistan'a, Kazakistan'dan Avustralya'ya okul açıyorlar. Bu, devleti bunlar mı yıkacak?
Böyle bir niyeti olan, o milyonlarca doları yurt dışında harcayacağına getirip Türkiye'de dağıtır, hazırlık yapar. Ne işi var Hind-i Çin'de?
- Efendim, oradaki okullarda militan yetiştirip Türkiye'ye getirecek ve ihtilal yapacak.
Gülmeyin, bunu da söyleyenler var. Ve bunlara tek cevap: Çüş.
- Kasetleri dinlemedin mi Cenk Bey?
- Dinledim, evet, ne var kasetlerde?
- Kendinizi belli etmeden yer edinin mülki yerlerde diyor.
Kaset bir mana ifade eder, Şevki Yılmaz'da olduğu gibi, ama Fethullah Gülen'de bir mana ifade etmiyor. Çünkü bu sözlerin hangi soru karşılığı söylendiği belli değil. Soru kısmı yayınlanmıyor, sadece cevap.
Bana verin Süleyman Demirel'in bir kasetini. Verdiği cevabın sorusunu ben değiştireyim, idama götürürüm.
Gezeteci sorar:
- Sakıp Sabancı hakkında ne düşünüyorsunuz Sayın Demirel?
- Kendisi çok muhterem bir insandır. Bu ülkeye inanılmaz eserler kazandırmaktadır. Türkiye'de onun gibi 10 insan olsa, ülkemiz Avrupa'yı bile geride bırakır.
Bunda bir şey var mı?
Ama ben alırım bu kaseti. Soruyu çıkartırırm, silerim ve yerine kendi sorumu koyarım:
- Abdullah Öcalan hakkında neler düşünüyorsunuz. Ülkemizin gelişmesine bir faydası var mı?
Sonra cevabı eklerim Demirel'in sesinden.
Fethullah Gülen kasetlerinde sorular yayınlanmıyor. Oysa soru şu olabilir:
- Hocam, gittiğimiz yerlerde sizin fikirlerinizi benimsediğimizi açık açık söyleyelim mi?
- Hayır, aleyhinize olabilir. Hiç fark ettirmeyin. Bulunduğunuz mevkide yükselmeye bakın. Davaya daha çok hizmet edersiniz.
Bir Siyasal mezununun, bir Doğru Yol Parti'linin, bir Beşiktaş yandaşının, idarecilerine sorduğunda alacağı cevabın bundan farkı nedir?
- Ben falan yere tayin oldum. Orada vali de, genel müdür de hasta Fener'li imiş. Beşiktaş'lı (Ya da Cim-Bomlu) olduğumu açık açık söyleyip fikrimizi savunayım mı?
- Hayır, hiç belli etme, sen işinde yükselmeye bak. Onlarla geçimsizliğe düşersen, hem yükselemezsin hem de kulübüne faydan olmaz. Sessiz ve derinden sen yine takımını destekle.
Bunu ben Beşiktaş taraftarına söylersem kabahat değil ama Fethullah Hoca taraftarına söyleyince hain, öyle mi?
Ne adalet.
Bugün Fethullah Gülen ve arkadaşları 'mütedeyyin' tabir edilen insanlar topluluğunun ümit ışığıdır. Radikallere karşı hatta hükümetin kullanabileceği bir dayanaktır. Böyle olacağına nerede ise kendisini Abdullah Öcalan'la bir tutmak Hoca'ya değil, insanın kendisine saygısızlığıdır.
Okulları devir alın diye teklifte bulundu hoca 3 yıl önce. Iııh. Almayız. O zaman da söyledim. Milli Eğitimi bağlayın Fethullah Hoca'ya da çocuklar adam gibi eğitim alsınlar, yalnızca öğretim değil diye.
Böyle insanlar, böyle değerler kolay yetişmiyor. Kendi değerlerimizi yok etmek en büyük marifetimiz. Önce asıyoruz sonra havaalanlarına isimlerini veriyoruz. Hayatımız hep geçmişimizden özür dilemekle geçiyor.
Bari biraz akıllanalım da Fethullah Hoca ve arkadaşlarına çelme takmayalım. Onlar ülkenin itibarını yabancı ülkelerde bayrak yapıyorlar, dokunmayalım. Yurt dışındaki okullara çocuklarını sokabilmek için o ülkelerin bakanları torpil arıyorlar. Unutmayalım.
Peki ya Fethullah Hoca'nın fikirleri böyle değil de takiyye yapıyorsa.
Yani devleti ele geçirecek öyle mi?
Türk ordusu varken bunu değil Fethullah Gülen, bayrak sahibi ülkeler bile başaramaz, farkında değil misiniz?
Bari bırakın da hizmet devam etsin.